Bizi Tanıyın
Bildiğimiz kalıpları ve klişeleri bir yere bıraktık. Sonradan da hiç ihtiyacımız olmayınca nereye bıraktığımızı da unuttuk. Etrafımıza bakınca, başkalarının bulduğuna dair şüphe duymuyor değiliz, ama gözümüzle görmedik, kimsenin günahını almayalım. Belki de gördüklerimiz bilmediğimiz ama yeni duyduğumuz kalıp ve klişelerdir.
Önceleri elimizde sadece kalem vardı. Zaman geçtikçe radyasyonla tanıştık ve kalemi promosyon olarak yaşatmaya devam ettik. Kafamızdaki “ben olsam” diye başlayan cümlelerin sayısını arttıkça, gördük ki başkaları için kafa yoruyor ve bunu onlara anlatıyorduk. En son da o kısmını hatırlıyoruz. Nasıl oldu da önümüze masa, çevremize duvar, üstümüze tavan geldi; biz de hatırlamıyoruz… Bu arada saymadık diye şüphe duymayın, havada değiliz; ayağımız da yere basıyor.
Dönüp baktığımızda görüyoruz ki, devrilmemişiz tam tersine evrilmişiz. Yaptığımız işin yaygın tanımının sınırlarını silmişiz. Bir anlamda, birbirini tamamlayan birkaç sektör arasında vizesiz seyahat etmeye başlamışız. Sektörler arası vize alamayanlar iyi bilir, ne kadar özenerek bir marka için masa üstünde çalışıp, göz alıcı çalışmalar yapsalar da, o çalışmaların hedef kitlesiyle temas noktalarında hep bir kopukluk, hep bir çelişki olur. Biz işte o çelişkiyi ilişkiye çevirmek için çok çalıştık, yeni şeyler öğrendik. Şu anda da uyguluyoruz.
Biz sadakate inanan, tek seferlik ilişkilerden kaçan bir anlayışa sahibiz. Başarının bir defada yapılacak bir çalışmayla değil, üst üste biriktirerek geleceğine inanıyoruz, Bu yüzden “Bize bir katalog lazım” diyenlere, “Dualarımız sizinle” demekten öteye gidemiyoruz.